top of page
  • Black Instagram Icon

2 Yaş Sendromu Nedir ve 2 Yaş Sendromu Nasıl Atlatılır?

  • Yazarın fotoğrafı: herseyinannesi
    herseyinannesi
  • 5 gün önce
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 4 gün önce

2 Yaş Sendromu: Küçük Bir Diktatörle Yaşamak İçin Hayatta Kalma Rehberi (Kriz Anında Süt Burger Şart)


Merhaba sevgili kendini kaybetmek üzere olan anne,

2 yaş sendromunu, “çocuğunuzun ergenliğe erken girmesi” olarak düşünebilirsiniz. Tek farkı: Bu ergenlik döneminde sakal çıkmıyor, ama sizin saçlarınız dökülüyor. Ve evet, bu dönemde çocuğunuz size sadece “HAYIR!” demekle kalmıyor, aynı zamanda *hayatınızı bir tiyatro oyununa çeviriyor*. Sahne: Market. Rolünüz: “Çikolata istemeyen anne”. Çocuğunuzun rolü: “Yerlerde sürünerek ağlayan Oscar adayı”.


2 yaş sendromu

1. “HAYIR!”, “BEN YAPICAM!” ve YERLERE YATMA


2 yaş sendromunun resmi dili “HAYIR!”dır. Sabah uyandığınızda “Günaydın” yerine duyacağınız ilk kelime bu olacak. Pijamalarını çıkarmak istemez, ama çıplak gezmek ister. Kahvaltıda yumurta sarısını elleriyle ezmek ister, ama tabağa dokunmanıza izin vermez. Bez istemez ama lazımlığa da oturmaz afedersiniz ama sadece öyle çıplak dolanıp etrafa kaka yapmak istiyor benimki.


Çözüm Taktikleri


- “HAYIR!”ı “EVET!”e çevirmek için sihirli cümle: *“Önce sen yap, sonra ben tamamlarım.”* (Örneğin: “Önce sen çoraplarını giy, sonra ben üzerindeki kedi resmini öpeyim.”)

- “BEN YAPICAM!” dediğinde, bir yetişkin olarak egonuzu bir köşeye bırakın. Bırakın yoğurdu yere döksün, sonra birlikte silebilirsiniz. (Not: Yoğurt kurursa, o leke artık evinizin bir parçasıdır.)


2. 2 Yaş Sendromu Öfke Nöbetleri: Yerlerde Sürünme Sanatı ve Sizi İzleyen 20 Kişi


Bir 2 yaş çocuğu, öfke nöbeti sırasında *yerçekimine meydan okur*. Aniden yere yapışır, kollarını bacaklarını sallar ve sizden tek isteği, *o üçüncü paket çikolatayı almaktır*. Etrafta sizi izleyen insanların bakışları ise şunu fısıldar: *“Bu çocuğu neden susturamıyor?”*


Çözüm Taktikleri:


- Sakin Kalma Oyunu: “Aa bak, şuradaki kuş ne kadar komik!” diye bağırın. İşe yaramazsa, *siz de yere uzanın. “Bak, ben de yapıyorum!” deyin. Çocuk şaşırıp susabilir. Ben en çok sakinleştirmek için sarılıyorum gel sarılalım diyorum. Dirense de en sonunda kucağa geliyor.


- Hızlı Çıkış Stratejisi: Marketi direkt terk etmek. Evet, o an için kitap karşılığında çikolatayı almak daha mantıklı gelebilir. Ama unutmayın: Teslim olursanız, bir sonraki nöbet daha büyük olur.


3. Yemek Seçimi: ‘Makarna Dışında Her Şey Zehir!’ Dönemi

2 yaşında bir çocuğun beslenme piramidi:

1. Taban: Sadece makarna ve köfte.

2. Orta Katman: Bazen çıtır diye diye ağzına attığı çubuk kraker.

3. Zirve: Annenin tabağından çalınan patates kızartması.


Çözüm Taktikleri:


- Gizli Malzeme Yöntemi: Makarnanın içine rendelenmiş sebzeleri karıştırın. Çocuğunuz fark etmezse ne ala. Ben daha çok ilik suyu tereyağ ya da tarhana koyup makarnayı çeşitlendirebiliyorum.


- Ters Psikoloji: “Aman dikkat, bu brokoliyi sakın yeme! Onu ben yiyeceğim!” deyin. Ama bizde pek işe yaramadı henüz.



4. Uyku Direnişi: ‘Ben Yatmicam, Sen Yat!

Uyku vakti geldiğinde, çocuğunuz aniden enerji patlaması yaşıyor değil mi. Su, mama diğer odada gezme diğer yatakta yatma. Tam sakinleşiyor derken saçlarımı yolmaya devam etme.


Çözüm Taktikleri:


- Rutin Tuzağı:** Her gece aynı ritüeli yapın. Örneğin: Pijamaları giy → Mama iç ve Diş fırçala → 3 sayfa kitap oku → 1 şarkı söyle → 5 kez öp → Işığı kapat. Çocuk en azından alıştığı için az direnebilir ama garanti vermiyorum :)


Çünkü kızım zamanla rutinlere de sinirlendi önceden telefondan ninni açtığım zaman anlardı, artık ben kendim söylüyorum ve o saçlarımla oynuyor. Yeni sakinleştirme taktiğim tüm günü en başından itibaren neler yaptık diyerek uzun uzun masal gibi anlatmak. Sonunda sıkıntıdan mı artık bilmiyorum mayışıyor.


5. “Bu Benim!” Dönemi: Paylaşmayı Reddeden Küçük Bir Kapitalist


2 yaş sendromunun en vurucu repliği: *“BENİM!”*. Parkta başka bir çocuğun oyuncağını kapar, evde kardeşinin biberonunu çalar ve sizin cüzdanınızdaki kartları oyuncak yapar.


Çözüm Taktikleri:


- Takas ve Pazarlık: “Bak, sen ona araba verirsen, o da sana top verir” deyin. İşe yaramazsa, Araba mı istiyorsun? Al, ama şunu da arkadaşına ver gibi.

- Dikkat Dağıtma: “Aa bak, oyuncağı bırak da şu karıncaya bak!” diye bağırın. Çocuk karıncaya bakmaya giderken, oyuncağı kurtarın.


6. Peki, Bu Dönem Geçecek mi? Yoksa Ben Delirecek miyim?


Evet, geçecek. Ama *nasıl* geçecek kısmı bizi asıl vuran kısım.

- Bu dönemde çocuğunuz duygularını kontrol etmeyi öğreniyor. Biz de kendimizi kontrol etmeyi öğreniyoruz ve sonsuz sabrı. Ben bu kadar sabredebilecek biri olduğumu hiç tahmin etmezdim anne değilken.


- Her “HAYIR!”, aslında *“Ben büyüyorum”* demenin başka bir yolu.


Ve en önemlisi: Bir gün, bu çocuk büyüyüp “Anne, özür dilerim” dediğinde, o an için sakladığınız çikolatayı çıkarıp yiyeceksiniz.*


Siz Bir Kahramansınız (Ama Ödülünüz Sadece Soğuk Kahve)

Evet, 2 yaş sendromu bir savaş alanı. Ama unutmayın: Siz bu savaşta hem komutan hem de hemşiresiniz. Bazen yenileceksiniz, bazen çubuk kraker verip teslim olacaksınız. Ama sonunda, o küçük diktatör bir gülücük attığında, her şeye değdiğini hissedeceksiniz.


Parkta başka bir anne gördüğünüzde ya da rezil olduğunuzu hissettiğinizde, gözlerinizle sen de biliyorsun değil mi diyin. Çünkü o da en az sizin kadar, kahvesini ısıtmak için birkaç kez uğraşıyordur. 💪☕

Comments


bottom of page