top of page
  • Black Instagram Icon

Üzüldüm Sonra Üzüldüğüme Üzüldüm: Ama Ağlamak Mı?

  • Yazarın fotoğrafı: herseyinannesi
    herseyinannesi
  • 25 Haz
  • 2 dakikada okunur

Bazen beden bir kale, ruh ise kuşatılmış bir şehir olur. Koşturmanın çılgın adrenalin selinde, içimdeki hasar almış kadın sessizce sular altında kalır. Ağlamak ister, lakin gözyaşları kayıp bir nehrin yatağına dönmüştür; kurak, zımba delikleriyle dolu. Sevilmek de ister o, yalnızlığa soğuk soğuk sarılmak da... Bazen yalnızca kendini hatırlamak için çırpınır, unutulmuş olmasını kendine yediremiyor gibi. Ağlamadan öylece durur.

 

Haftalarca, aylarca... Özellikle o Büyük Çözülme zamanlarında. Zımba gibi dikildim. Kaskatı. Uykusuz gecelerin sisinde, bir heykel gibi taş kesilmiştim. Gözyaşlarım görünmez bir barajın ardında, kristalize olmuş bir göl.

 

Sonra... Bay Tesla (takipçimin bulduğu lakap, artık bunu kullanıcam ex beyim için) uçağını – pardon, yeni arabasını, kör gözünün ameliyatını erteledi. Temmuz'a. Bir takvim yaprağına düşen gölge.

 

Peki neden ağladım dersiniz?

18 Temmuz.

Aylar önce aldığım, Mabel Matiz konserine... Belki gidemezsem diye. Belki o saatlerde ameliyat ya da 1 gün önce ameliyat olursa gidemem diye. Onca hakaret, kavga, sessiz veya sesli tripler, maddi olarak kendini benden çekmesi üstüne saçmalaması ağlatmadı ama bu kadar saçma ve arabesk bir noktada patladım.

Müphem bir Gül'ün ezgileri eşliğinde. Saçma sapan, absürt. Sabah 6.30'da "anne, anne!" sesleriyle uyanacağımı bile bile. Kronometremdeki kum taneleri azalsa da... 2-3 saat boyunca, sessizce. Bir nehir nihayet yatağına dönüyor, baraj yıkılıyordu. Sessiz sessiz ağladım.

 

Bu neydi?

İçimdeki hasar almış kadın'ın, kayıp gözyaşlarının boşlukta aniden yoğunlaşması mı?

Zamanın akışına karşı bir isyan mı?

Yoksa sevilmek'le yalnız kalmak arasında sıkışmış ruhun, bir konser biletinin içine gizlenmiş özgürlükle nihayet bulması mı?

Hangi psikanaliz haritası çizer bu sürreal coğrafyayı bilmiyorum.

 

Ama şunu biliyorum:

O konsere gidiyorum.

İsterse Bay Tesla, bandajlı gözüyle ve uzaylı aracıyla gelsin. Benim evimde kalsın o gece. Harbiye'de yıldızların altında, Müphem Gül'ün sesine karışan benim gözyaşlarım olacak. Kum saati dönmeye devam etse de... Şimdi akmayı seçiyorum.

 
 
 

Comentários


bottom of page